24 Haziran 2010 Perşembe

23 Haziran...

Dün, 23 haziran, annen ve baban için önemli günlerden biriydi. 3 yıl önce dün nişanlandık. Unutulmaz bir törendi. Buradan tekrar takrar nişanımızın üçüncü yılını kutlamak istedim.
Seni seviyorum karıcığım...

15 Haziran 2010 Salı

Misafir ağırladık

Canım kızımın bugün misafirleri geldi. İki yeni arkadaşı oldu, Ecrin ve Ece ablaları. İkisini de çok sevdi, onlar da Suden'i tabi ki... Nedim ve Bayram'la çok uzun zamandır görüşmüyorduk, muhabbetimiz derindi, eskilere gittik, ortak arkadaşlarımızdan bahsettik, "neydik, ne olduk" değerlendirmesini yaptık... Kısaca iyiydi, insanın önce arkadaş çevresi olsun, seveni olsun, zenginlik budur işte...

14 Haziran 2010 Pazartesi

Mudanya gezisi

Uzun süre yağan sağanak yağmurların bitmesiyle havalar o biçim ısındı. Tam deniz havası deyimi yerindeyse. Arabayı yeni almışım, ıslamak gerekti... Düşündük, bu hafta sonu bir Mudanya turu yapmaya karar verdik. Kızım zaten gezmeye doğuştan hazır :). Güzel bir gün geçirdik dün;
Önce Simay'ın doğum gününü kutladık öğle saatlerinde. Evin içi tam bir şenlik havasıydı. Yeniden nice yaşlara Simay'cığım. Sonra anneannemizle Basri dedemizi alıp, babaannemizle Ahmet dedemize gittik. Suzan halamız da birtanecik yeğenini uzun zamandır göremediğinden bizi kapıda karşıladı. Daha doğrusu sadece Suden'i :). Hala-yeğen bol bol eğlendiler, hamakta sallandılar, hasret giderdiler.



Sonra hep birlikte Mudanya'ya gittik. Kalabalık bir yandan, sıcak bir yandan... Ama çok güzel vakit geçirdiğimizi de söylemeden geçemem. Soğuk limonatalarımızı yudumladık, dalgaları ve yosunları izledik... Ama dönmemiz gerekliydi, çünkü daha Ahmet dedenin mangal ziyafeti de vardı sırada. Dedemizin çatısında yaptığımız bu mangal keyfi oldukça geç saate kadar sürdü, hem ziyafete hem muhabbete doyduk. Çok güzel bir gündü. Değil mi canım kızım..?















12 Haziran 2010 Cumartesi

Levçodan selam...









22-29 Mayıs tarihleri arasında Bulgaristan'a gittim canım kızım, senden ilk uzun ayrı kalışım oldu. Aslında rutin olarak her yaz gidiyorum, ama Suden'im olup da Suden'siz gittiğim ilk defa oluyor. Tatile değil elbette, resmi işler için, senin için de tabi ki canım kızım. Hatta son iki gün için anneni de senden ayırmam gerekti. Neyse ki Semra teyzen vardı, çok yardımcı oldu, annenin yokluğunu hissettirmedi sana. Allah razı olsun. Birçok akrabalarımızı da görmeyi ihmal etmedik tabi. Sensiz gittiğimiz için bize çok kızdılar, ama haklı nedenimizi öğrenince bizi anladılar tabi, sana çoook selamları var. En çok da kara kotemiz Levent'in selamı var sana, tabi bir de söyleyebilse seni ne kadar merak ettiğini, seninle tanışıp oyunlar oynamak için sabırsızlandığını da söylerdi büyük ihtimalle. Neyse canım Suden'im, bir sonraki gidişimizde sana söz veriyorum, hep birlikte gidicez Bulgaristan'a, hem de tatail için olacak tabi.

Bu kaydı biraz geç yazıyorum, ama fotolar yoktu, ancak elime geçti...

11 Haziran 2010 Cuma

Kızım artık dans ediyor!

Canım kızımın 5. ayını doldurmasına tam 9 gün kaldı. Prensesim günden güne büyüyor, büyüdükçe her gün yeni birşeyleri kaşfediyor, yeni hareketler ve sesler öğreniyor, ve tabi şımarmayı da artık biliyor :). 'Agu' yapmaya çoktan başladık, herşeyi net görüyoruz, herkesi ayrı ayrı tanımaya başladık, sevdiğimiz biriyse gülücükler saçıyoruz -ki henüz sevmediğimiz biriyle karşılaşmadık-, yaramazlıklarımız başladı, artık yerinde dönebiliyoruz, yani tehlike arz ediyoruz, yalnız bırakmaya gelmez. Ek gıdalarımıza başladık, 'brrü' yapmayı seviyoruz -nereden öğrendiysek-, özellikle mama yerken 'brrü' diyerek ağzımızı, yüzümüzü batırıyoruz. Çok hareketliyiz 'Maşallah'. Sanırım dans etmeyi seveceksin (baban gibi). Müzik olunca ritim tutmaya başlıyoruz, hatta sesler çıkararak şarkıya da eşlik ediyoruz. Kız sen büyüyünce cimcime mi olacaksın? Babanın başı belaya girecek galiba :)).

8 Haziran 2010 Salı

Büyük Hediye

Canım kızım, bugün babamız büyük bir hediye aldı bize, "kocaman bir araba". Sonunda bir arabamız da oldu. Geçen gün baba bizi oto pazarına götürdü. Amacımız sadece fiyat bakmaktı, ama bu arabayı o kadar çok beğendik ki, hemen almaya karar verdik. Allah kazasız belasız kulanmamızı nasip etsin. Şimdi sıra annenin (yani benim) dedenden ders alarak araba kullanmaya alışmasına geldi. "Artık bol bol bibipe binip attalara gidicez anneciğim."




Dip not: 1 haziranda arabalarda çocuk koltuğu (puset) zorunluluğu başlatıldı. Pusetimiz vardı, arabamız yoktu, onu da bu zorunluluktan tamamlamış olduk :))))