25 Temmuz 2010 Pazar

İlk pikniğimiz

Canım kızım için bugün, yine ilk deneyimlerinden biri oldu. Ailecek pikniğe gittik. Misi köyünün mis gibi havasında, temiz ve soğuk deresinin yanı başında, harika ama bizim için biraz da yorucu bir piknik oldu. Yorulmayan sadece canım kızım Suden'di. Eee tabi bütün bu koşuşturmaca, bu hizmet kim içindi sanki? Zaten bütün gün hamaktaydı. Keyfine diyecek yoktu. Piknik bu, Ahmet dedemizin mangalı olmasa olmazdı. Mangal alışkanlığımız burada da devam etti, aynı tatlar, sadece mekan farklıydı. Biz bu piknik işini çok sevdik, ara ara tekrarlamamız gerekecek galiba.

20 Temmuz 2010 Salı

6. ay

Bugün 20 Temmuz, yani hayata gözlerimizi açıp "merhaba" dediğimiz günden bugüne kadar tamı tamına 6 ay olmuş. Bugün 1/2 yaşgünümüz yani. Zaman hızla geçiyor, canım kızım hızla büyüyor. Büyüdükçe hergün değişiyoruz, yeni şeyler öğreniyoruz. Öğrenmek için büyüklerimizin tüm hareketlerini dikkatle ve merakla takip ediyoruz. Yürümeye yönelik hareketlenmeler başladı, benden söylemesi bir ay sonra tutunup yürüyebileceğiz, demedi demeyin. Emeklemiyoruz, ama hedefi göze kestirmemiz yeterli, yan yan bir yüz üstü, bir sırt üstü dönerek hedefe varıyoruz. Yakınlarımızı artık net olarak tanıyabiliyoruz. Bize seslenenlere dönüp dikkatimizi ona verebiliyoruz. Herkese gülümsüyoruz, kendimizi sevdirmeyi çok iyi biliyoruz. Ek gıdalara başlayalı 1 ay oldu. Yemek ayırmıyoruz, babanın sevmediği yemekler dahi olsa... Ama anne sütümüze de devam tabiki. Gece uykumuz artık sabaha kadar bölünmüyor (maşallah), uyku düzenimiz oturdu gibi. Henüz "anne - baba" demesek te, kendi bebek dilimizde baya baya konuşuyoruz işte, büyüklerimiz ister anlasın, ister anlamasın. Melodiyi tutturamasak ta, şarkı söylemeyi seviyoruz. Artık isteme, kızma, sinirlenme hislerimiz de gelişti, bu hislerle direk tepkiler verebiliyoruz.
Perşembe günü aylık periyodik muayenemiz var. Bakalım fiziki olarak da ne kadar gelişim katetmişiz, görücez. Görüşmek üzere, haydi baayyyy...

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Hala'ya süpriz ziyaret...

Bugün yine çok sıcak bir gün. İşten erken döndüm, canım kızım çok sıkılmış, annesi de tabiki... Fazla zaman kaybetmeden kararımızı verdik ve yola koyulduk. Hala'ya ziyarete, Kumla'ya gittik. Hem bir deniz havası iyi gelir diye düşündük, "kötü mü ettik? - hayır tabi ki". Suzan halamız beklemiyordu, şaşırdı, bir o kadar da sevindi doğal olarak. Sahilde bir restoranda takıldık biraz, dükkanları dolaştık, en önemlisi Suden'im denizle oldukça yakından tanıştı. Deniz çok ilgimizi çekti, ayaklarımızı ıslattık. Su soğuktu biraz, ama sevdik. Belli ki deniz ziyaretlerimiz yavaş yavaş sıklaşacak.





8 Temmuz 2010 Perşembe

Küçük halamız ;)

Kızım benim, bu yaz bulgaristana sensiz gitmek zorunda kaldım, bu nedenle memlekette henüz tanışmadığın çok akrabaların var. Onlar da seni çok merak ediyorlar. Neyse ki senin vatandaşlık işlerini hallettik, pasaportunu çıkarmak kaldı sadece. Seneye hep beraber gidicez artık inşallah bulgaristana. Ama Gülay halan seneye kadar bekleyemedi tabi, seni görmeye geldi, sağolsun. Seni çok sevdi, bakıyorum sen de küçük halanı çok sevdin. Eee sevilmeyecek biri değil ki. O bizim manikenkamız (mankenimiz) ne de olsa... Hoşgeldin Gülay, bulgaristanda herkese selam bizden...

4 Temmuz 2010 Pazar

Aman sağlığımıza dikkat...

Bu hafta sonunu yine evden uzakta geçirdik. Ne yapalım gezmeyi seviyoruz. Planımızı yaptık ve dün öğlen yola çıktık. Planda önce Ahmet dedemiz vardı tabi, cumartesi akşamını dedenin meşhur mangal sefasını sürelim dedik, derken Suden'im durduk yere ateşlenmeye başladı. Diş çıkarmadandır diye çok üstünde durmasak ta, ateşinin yavaş yavaş artmaya devam etmesi biraz biraz endişelendirdi tabi. Bugün de Salih Doruk'u ziyarete gittik, özlemişiz, o da baya baya adam olmuş. Elektrik alındı, iyi diyaloglar kuruldu, babalar da arkadaşlıklarının pekişmesi için "hep destek / tam destek" pozisyonundaydı tabi. Dediğim gibi, arkadaş edinme sürecimiz çok iyiydi, ancak misafirliğimizin sonunda ateşimiz pörtleyerek yine bizi telaşa veriverdi. En yakın çocuk hastanesine gittik. Boğazımız biraz enfeksiyon kapmış. Hemen ilaç tedavisine başladık. Çabucak geçer inşallah. Aman sağlığa dikkat, sağlığımız gibisi yok, daha önemlisi de yok. İyi geceler canım kızım, Suden'im...